Kalbim sende kaldı, kır gitsin...

6 Ağustos 2009 Perşembe

Göz çukuru...

Halinden yoksul olduğu anlaşılan bir adam,
deniz kenarında oltayla balık tutuyordu
Tesadüfen oradan geçmekte olan ülkenin padişahı bu
gariban adamla ilgilendi ve ona,
“Oltana ben burada iken ilk takılan şey ne olursa sana onun ağırlığınca altın vereceğim” dedi
Biraz sonra oltaya takıla takıla ortası delik bir kemik takıldı Hükümdar balıkçıya,
“Ne yapalım, şansın bu kadar, oltana ağır bir şey takılmadı” diyerek alıp sarayına götürdü
Saraya varınca adamlarına, balıkçıya elindeki kemiğin ağırlığınca altın vermelerini emretti
Kemiği terazinin kefesine koydular, öbür kefesine de altın koymaya başladılar
Beş, on, yirmi, elli diyerek altınları koydular ama kemik yerinden oynamıyordu
Görünüşte dört beş altını zor tartar göründüğü halde, tahminlerin on misli üzerinde altın koydular kemik bana mısın demedi
Altını doldurmaya devam ettiler, terazinin kefesi doldu taştı ama kemik tarafı yerinden kımıldamıyordu
Bunda bir sır olduğunu anladılar
Bir bilgeyi çağırıp bu sırrın ne olduğunu sordular
Bilge kemiği eline alıp şöyle bir baktıktan sonra şu açıklamada bulundu:
”Bu kemik açgözlü bir insanın göz çukurudur
Siz bunu tartmak için bütün hazineyi koysanız yine yerinden oynamaz
Çünkü doymaz
Ama bir avuç toprak bunu doyurur”
.
Alıntı
.
.
.

1 yorum:

AYŞENİMOOO dedi ki...

NE GÜZEL BİR ÖYKÜ...
ALLAH AÇ GÖZLÜLÜKTEN KORUSUN, DÜNYA ONLARIN OLSA DOYMUYORLAR
SEVGİLER...