Kalbim sende kaldı, kır gitsin...

23 Kasım 2008 Pazar

SEVGİLİ ÖĞRETMENİM


Bu çiçekler sizlere Sevgili öğretmenlerim


Orta ve lise dönemlerimde birçok öğretmenim oldu ama

ben hiçbir zaman ilk okul öğretmenimi unutmadım.

Bu sebeple başta ilokul öğretmenim

Nezihe Ilgaz

olmak üzere tüm eli öpülesi öğretmenlerimizin

bu gününü kutluyor ve saygılarımı iletiyorum.

Sevgiler


Afet


Hoca camide :)


22 Kasım 2008 Cumartesi

ÖĞRETMENLERİMİZE...





DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum


Bütün çiçekleri getirin buraya,


Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,


Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer


Bütün köy çocuklarını getirin buraya,


Son bir ders vereceğim onlara,


Son şarkımı söyleyeceğim,


Getirin, getirin… ve sonra öleceğim.


Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum


Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum.


Kaderleri bana benzeyen,


Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları,


Geniş ovalarda kaybolur kokuları…


Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri,


Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni,


Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.


Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum


Ben bir köy öğretmeniyim, bahçıvanım,


Ben bir bahçe suluyorum gönlümde,


Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden


Ne güller fışkırır çilelerinde,


Kandır, hayattır, emektir benim güllerim


Korkmadım, korkmuyorum ölümden,


Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.


Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum


En güzellerini saymadım çiçeklerin,


Çocukları, öğrencilerimi istiyorum


Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini,


Köy okullarında açan, gizli ve sessiz,


O bakımsız ama kokusu eşsiz çiçek.


Kimse bilmeyecek seni, beni kimse bilmeyecek


Seni, beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek.


Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum


Okulun duvarı çöktü altında kaldım,


Ama ben dünya üstündeyim, toprakta.


Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta,


Çile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım.


Yurdumun çiçeklenmesi için, daima yaşadım,


Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.


Şimdi ustum, örtün beni, yatırın buraya,


Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.


Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum


Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini,


Bacımın suladığı fesleğenleri,



Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini,


Avluların pembe entarili hatmisini,


Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın,


Aman Isparta güllerini de unutmayın,


Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum


Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.


Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum


Baharda Polatlı kırlarında açan,


Güz geldi mi Kop dağına göçen,


Yürükler yaylasında, Toroslarda eğleşen,


Muş ovasından, Ağrı eteğinden,


Gücenmesin, bütün yurt bahçelerinden


Çiçek getirin, örtün beni,


Eğin türkülerinin içine gömün beni.


Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum


Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,


Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum,


Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,


Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın,


Beni bilse bilse çiçekler bilir dostlarım,


Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,


Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.

*

Ceyhun Atuf KANSU

.

.

11 Kasım 2008 Salı

Aşk gider , acısı kalır...

Aşk...
kimileri için bahardır...
Vuruluverirsin hiç ummadığın birine...
Ama öyle çarpar ki kalbin, duracak gibi aldatır seni.
Bahardan sonra yaz gelir...
Hepimiz biliriz, sabun köpüğü gibidir yaz aşkları.
Bence öyle basit değil.
Henüz silinmedi hiçbirinin yarası benden.
Aşk gitti ama acısını bıraktı, iz kaldı
Güz aşkları mevsimine dönünce dönence,
pencereye sinmiş insanlar gelir gözümün önüne.
Ve yavaş yavaş görünürler etrafta.
Kimi yaza girerken terk ettiği aşkını,
kimi yaz aşkını düşünür.
Kimi ayrılık planlar ama hala yüreği yanar.
Kimi terk edilmişliği sindirmeye çalışır.
Çok azdır taze aşk yakalayan.
Sanki bir doğum öncesi ölüm gibidir.
Sonra kış gelir.
Kimi yüzsüzler yazın hiç aldatmamış gibi eski sevgilisine döner;
kimi sadıklar kavuşur...
Kimi yalnızdır, kimi yorgun...
O yorgunlar için kış uykusu başlar...
Belki de taze baharlara, taze aşklara enerji depolarlar...
Aşk dört mevsimdir herkesin sözlüğünde.
Ama nedense bana bu anlattıklarımı çağrıştırmaz.
Saçmaladım belki de bir paragraf boyu.
Yalan attım.
Aslında doğru olsalar bile yalanlardı
çünkü, hissetmediklerimi yazdım.
Ezbere konuştum.
Aşk , kelimesi içimde gebe olduğum bir kelimedir.
Her duyuşumda doğum sancısı çeker, doğuramam.
Ama gözlerimin önüne o gelir.
Sadece bir bakışına karın ağrıları, suyla yatışmalar.
Bir tebessüme ömür bulmak.
İtiraf.
Saatler süren telefon konuşmaları.
İlk duygular, çocuksu güzellikler.
Ve sonra.....
Nefessiz kalmacasına ağlamalar.
Izdırap çığlıkları...
Kış..Kış..Kış.....
Azap....
Ve sonunda doğan gün....
Hemen her mevsim aşık olmuşumdur birilerine....
Hatta sonbaharda bile...
Ama onca ufaklı büyüklü sevda içinde,
böylesine derinde var olan,
böyle yaktı mı iz bırakan,
bu kadar çaresiz bırakan,
bu kadar arzu illetine hasta eden,
bu kadar dizginsiz,
sorgusuz,başına buyruk, acımasız,
bu kadar bugünsüz sevda görmedim.
Ve işte hiç biri böyle koyup, böyle yıkıp gitmedi.
Ondan önce hiç biri içimden bir şey götürmemişti.
Ondan sonrası zaten götüremez çünkü,
götürülecek bir şey kalmadı..
İşte o insan, beni aşka karşı böyle kelimesiz
böyle hayretli, böyle çaresiz, isteksiz bırakıp gitti..
Şimdi ben nefretten bile aciz isem bana bir şeyler borçlu.
İçimden söküp aldığı bir şeyleri.Bana beni borçlu.
Herkesi seven o sersem yüreğimi..
Benden alıp kaçtığı o masumluğu borçlu.
Bana bir dün, birde yarın borçlu.
Benim ne günahım vardı da
aşk için üç kelime etmekten aciz kalacaktım.
Benim ne günahım vardı da
her mevsim başka meyve yemek varken
iştahsız kalacaktım.
Yoktu elbet günahım..
Onunda yoktu ya..
Öfkem susmama engel...
Ama ikimizin de suçu yoktu...
Suçlu yoktu..
Benim mevsimim sonbaharsa, yaza, kışa, bahara dönmez...
Benim gibilerin nasibi pencere önüne sinip,
mazide yaşamak,
kendinle kanlı bıçaklı düellolar yapmak...
Kendinle savaşmak , hırpalamak...
Yaptığının farkına varıp ,
bir de üstüne;
onun için cezalandırmaktır.
.
.
Alıntı
.
.

9 Kasım 2008 Pazar

Ebediyete kadar yolundayız, rahat uyu ATA'm !...


ATATÜRK

.

Yapraklar dökülür kasımlarda,

Yeller uğuldar vadilerde, ne çıkar,

Bir özgürlüksün çağlara en güzelinden,

Sen bayrak bayrak fikirsin,

Ölüşün diriliştir yeniden.

Başak saçlarında Anadolu'm,

Gözlerinde yurdumun denizleri,

Sen yarınlara uzanmış ışık,

Savaşta kartal, barışta defne çelengi,

Sen sonu yenmiş zamansın.

Sende çarpar, sende düşünür Türkiye'm,

Sende büyür kucaklar,

Ulusun beyni, toprağın yüreği,

Kemal Paşam, Atatürk'üm !

Sen mayıslarda doğan güneş,

Evrenimin sabahı, damarımın kanı,

Sen mavilerde yeşeren yapraksın,

Bir yolsun sevgi, sevgi

Sen her mevsimde açan baharsın !

.

M.Güner DEMİRAY