Kalbim sende kaldı, kır gitsin...

14 Nisan 2009 Salı

At kokusu.....

Son evi gösterin bana İstanbul´da
vapur sesinin duyulduğu
ki kapısını çalıp
söyleyeyim içindekilere
daha çok kedi yavrusu ezilsin diye
eski iskeleleri
sahil yoluyla ayırdıklarını
denizden
.
Karşılığında ben de size
kanaryası ölüp
kuaför salonuna dönüşmeyen
kaç mahalle berberinin
kaldığını söylerim
ya da kaç fötr şapkanın
tutsak olduğunu
köhne bir konağın askısında
.
Kaç faytoncunun
artık taksicilik yaptığını da bilirim
ama söylemem
onu da siz bulun
dikiz aynasına takılı boncuklardaki
at kokusundan

Sunay Akın
.
Bu şiiri her okuduğumda ağlarım
Babacığımı her özlediğimde döner döner bu şiiri okurum.
Dedem ve babam saraçtı o yüzden soyadımızda Saraçoğlu
Çocukken babamla birlikte adalara atların koşumlarını tamire giderdik. Ozamanlar Kadıköy'de de at arabaları vardı.
Daha sonra bazıları şairin dediği gibi taksici oldu,
babamda oto döşemeci...
Haala o zamanlardan kalan at boncuklarını, yanlara takılan gümüş süsleri, ördüğümüz bir kırbacı saklarım.
Babamı çok özledim :(
At kokusunu da...
.
Afet
.
Tablo: Remzi İren
.

2 yorum:

sarıseker dedi ki...

Aaahh aaahhh...eski İstanbul,adalar...neyseki o günleri görüp,yaşabildik bir tanem...ne kadar özlüyorum bilsen...eski İstanbul'u ve rahmetli babacığımı...
sevgiyle öpüyorum candostum,bir tanem...

geçkalmadımki dedi ki...

Ne güzel anlatmışsın sevgili Afet..
Sevgiler sana...